Bu hafta, ses getiren projeler ile kreatifliği en üst düzeyde yaşayan Wunderman Thompson İstanbul Kreatif ekibinin yöneticisi Buse Şay ile DM’den sohbeti gerçekleştirdik. Ajanstan uzakta fikir üretme sürecinden, başarılı kreatif kampanyalara uzanan çok samimi bir sohbet oldu. Keyifli okumalar!
Cennet Şahin
Halklailiskiler.co – İçerik Editörü
Merhaba Buse Hanım, DM’den sohbetimize hoş geldiniz. Nasılsınız, her şey yolundadır umarım sizler için…
Olabildiğince iyiyiz diyelim. Yeni izole hayatlarımızda psikolojilerimizi sağlam tutmaya çalışıyoruz.
-İçinde bulunduğumuz dönem dolayısıyla birçok ajans, home office çalışmaya geçiş yaptı. Yaratıcı dünyanın çok alışık olmadığı bu çalışma stili nasıl bir süreç haline evrildi? Uzaktan yaratıcılığın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Hiç zorlanmadık desem? Çoğu ajansın aksine biz, çok hızlı adapte olduk bu sürece. Hatta pozitif yönde etkiledi bizi. Kabul ediyorum, tempomuz bir hayli arttı ama üretkenliğimiz de arttı. Bayağı güzel işler yaptık bu süreçte. Uzaktan çalışmanın avantajlarını sonuna kadar kullandık. Gün içerisinde sürekli iletişim halindeyiz. Toplantılar yapmak için uzun mesafeler kat etmek ya da müsait toplantı odası kovalamak zorunda değiliz artık. Her şey çok hızlı organize oluyor. İşler çok hızlı hayata geçiyor. Sık sık yapılan online toplantılar müşterilerimizle ilişkilerimizi de pozitif yönde etkiledi. Toplantılarımızdaki sohbetlerimiz çok daha sıcak ve samimi bir hale geldi artık sanki. Tüm bunların dezavantajı yok mu peki? Tabii ki var. O da herkesin malumu olan düzensiz çalışma saatleri. Her an online ve ulaşılabilir olma durumu biraz özel hayatlarımızı katletti. Düzenli yemek saatlerimiz pek yok. Bir boşluk bulduğumuzda yemek yiyebiliyoruz gibi… Bir de benim gibi küçük çocuklu bir kreatifseniz, işler biraz daha karmaşıklaşabiliyor. Her an birileri elinde dinozoruyla sunumun ortasına dalıp kendi oyuncaklarını göstermek isteyebiliyor sizi dinleyenlere. Ya da “Anneee bittiiii!” diye bir ses duyabiliyorsunuz fikir konuşurken. Bununla ilgili çok fazla komik olay yaşadım. Daha fazla anlatmayayım. Tahmin edersiniz… 🙂
Fikir üretme süreçlerinde ekip olarak nasıl bir yol izliyorsunuz?
Ekipler candır! Benim bu ajanstaki en sevdiğim şeylerden biri ekipler arasındaki kenetlenme. Sıkı ekip yapısı, güzel fikirler doğurur çünkü. Öncelikle iyi arkadaşlık. Biraz da ekip arkadaşlarımızı bu şekilde seçiyoruz diyebilirim.
Fikir üretme süreçleri bol bol sohbetle geçiyor. İlla iş odaklı değil, her şeyi konuşuyoruz. Konuşa konuşa bir bakmışız ki fikirler çıkmış. Fikir bulma konusuna, atomu parçalamak gibi yaklaşmıyoruz, eğleniyoruz. Eğlenerek hatta geyik yaparken buluyoruz fikirleri çoğu zaman.
Bir diğer sevdiğim şey de ajansın kendi kültüründen de gelen kraft sevdası. Muhakkak ama muhakkak bulduğumuz her fikrin bir kraftının olmasına özen gösteriyoruz. Kraft da candır 🙂 Bizce iki önemli noktası var güzel iş yapmanın. Birincisi iyi bir laf, ikincisi iyi bir görsel dünya. Bu ikisi bir arada olunca işte o zaman “Bu iş tamam, güzel oldu!” diyoruz – denilmesini istiyoruz.
İçinde bulunmaktan gurur duyduğunuz ve başarılı olduğunuz kampanyalara örnek verebilir misiniz?
Bu kısım kendimizi övelim kısmı. Sevmediğim bölüme geldik 🙂 11 yıldır sektördeyim. Birçok markaya, birçok iş yaptım. Bu veya şu demek istemiyorum burada. Başka bir şey söylemek istiyorum. Bir markanın ajansına güveni ve teslimiyeti ne kadar fazlaysa o kadar güzel iş çıkartma potansiyeli vardır. 3 senedir birlikte çalıştığımız Yumoş bu markalardan biri. Birlikte çok güzel ve ses getiren işler yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. Ne kadar garip garip fikirlerle de gitsek en az bizim kadar heyecanlandılar ve desteklediler. Birlikte sıfırdan yepyeni bir Yumoş yarattık desek yalan olmaz herhalde. En son “Hadi bir binayı ayılarla dolduralım!” dediğimizde “Ne zaman yapıyoruz?” diye sordular. Böyle bir ilişki gerçekten çok güzel. Burada şunu söylemeden geçemeyeceğim; sanıldığı kadar düşük bütçeli değil ve sanıldığı kadar da kolay hayata geçmedi. Dört aylık bir çalışma var arkasında. Biraz risk alarak çok güzel şeyler olabiliyorun en iyi örneklerinden bence. Bu durum diğer çalıştığımız markalara da pozitif olarak yansıyor doğal olarak. Özetle, cesur markaları seviyoruz.