Pandemi Döneminde İç İletişim

Biz tüm iletişim çalışmalarımızda kurumlara çalışanlarımızın önceliğini ve önemini her zaman anlatarak başlarız. Çalışanlarımız en öncelikli sosyal paydaşımız ve hedef kitlemizdir. O yüzden ‘her zaman önce çalışanlar bilmeli’ deriz. Her ne iletişim yapıyorsanız bu iletişime ya çalışanlarınızı dahil etmelisiniz ya da önce onlara bilgi vermelisiniz. Keza çalışanlar markamızın en önemli temsilcileri, elçileridir. Sizin kendinizi nasıl tanımladığınız değil, onların sizi nasıl anlattığı en temel konunuz olmalıdır.

Bu noktada pandemi bunun önemini hepimize bir kez daha hatırlattı. Mart ayında ülkemizde açıklanan ilk vakanın ardından özellikle büyük ve kurumsal yapılar hızla çalışanlarının sağlığı ve markaya aidiyetlerini önceliklendirdiler. Çünkü kurumuna inanmayan, onun haklarını savunduğundan emin olmayan, çalışanın sağlığına önem verilmediğini hisseden çalışanlar ile markalar arasında büyük kopmalar yaşandı.

Biz hizmet verdiğimiz markalarımıza hızla tüm olasılıkları içeren kriz iletişim planları hazırlayarak sürece başladık. Pandeminin yayılmasının önüne geçmek için en temel olan maske, mesafe ve hijyen başlıklarını özellikle fabrikası olan ve üretim yapan müşterilerimizin çalışanları için defalarca hatırlattık. İlanlar, broşürler, outdoor çalışmalar hatta video, sms, mail gibi tüm iletişim araçlarını eş zamanlı kullanarak korunmak için ne yapmalıyız, ortak alanları nasıl kullanmalıyız, evde ve iş yerinde nelere dikkat etmeliyiz konularını tek tek açıkladık. Evden çalışan beyaz yakalı için de evde performansı artıracak ve verimliliği sağlayacak programlar ve eğitimler organize ettik.

Tüm bunları yapmaktaki temel sebep aslında pek çok insanın artık ciddi sorgulamalara girdiği, hayatının anlamını, evini, eşini, çocuğunu ve işini sorguladığı bu dönemde aslında tam da onlara sarılması gerektiğini anlatmaktı. Bu zorlu dönemleri ancak işimize, eşimize, ailemize sıkı sıkıya bağlandığımızda daha rahat atlatabileceğimizi biliyoruz.

Pandemi pek çok yönden hayatımızı kısıtlarken pek çok farklı açılımlar da hayatımıza kattı. Evden çalışan beyaz yakalının farklı ihtiyaçları hasıl olurken, mavi yakalı ise sağlığını tehlikeye atarak işe gidiyor olmasını sorguladı, sorguluyor.

Bu noktada iç iletişime önem vermez ve çalışanın marka için ne kadar önemli olduğunun altını çizmezsek bir süre sonra iş yerlerimizde çalışacak insan bulmakta zorlanacak keza çalışanlar da işsizliğin kasım ayı verilerine göre yüzde 14.03 olduğu bir ülkede kendilerine yeni bir iş bulmakta zorlanacaklardır.

Burada tüm markalara söyleyebileceğimiz en temel başlıklar, CEO/yani üst yönetim ile çalışanlarınızı daha da yakınlaştırın, online platformlarda bir araya getirin, çalışanların en temel ihtiyaçlarında yanında olun, kültür- sanat ve eğitim faaliyetlerini aksatmadan sürdürebilecekleri platformlar yaratın, çalışanı dinleyin ve aksiyon alın.

Gürsu Bahar Ünal 

 

1 yorum
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Yazılar