Kurumu, markayı insanların zihninde yaşayan bir canlı haline getirmek ona bir kişilik kazandırmak için kullanılan iletişim yöntemidir. Markayı hedef kitleyle iletişim halinde tutmak ve yaratılan hikâyelerle potansiyel müşterileri markamıza kazandırmak amaçlanır. Büyük firmaların müşterilerine anlatmak istediği ana hikâyeleri ve dönemsel hikâyeleri bulunur. Eskiden müşteriler hikâyeyi dilden dile anlatarak çevresinin de öğrenmesini isterdi, fakat günümüzde müşteriler bizzat hikâyeye dâhil olmayı tercih ediyor. Bu talebin firmalar tarafından karşılığı ise kurumsal hikâyecilik olmaktadır.
Zamanla değişen hikâyecilik kavramında, aslında toplum olarak istenen samimiyettir. Oluşturulan hikayeleri yaşayan ve okuyanlar nasıl toplumun içinden gelen karakterler ise yaratılan hikayelerinde insani ve doğal bir yönü olmasının beklenmesi en doğalıdır.
Yaratılan hikayelerin spontane olması gündelik hayatı yansıtması, beklenir ki tüketici de yaratılan hikayede kendisini bulabilsin ve hikaye kendisini anlatarak dilden dile dolaşsın. Artık biliyoruz ki dilden dile dolaşma paylaşımlarımızla ve yarattığımız etkileşim ile ortaya çıkıyor.
Kurumsal hikayeciliği uygulayan başarılı markalar hangileri?
1995 yılında kurulan Google, ilk önce Backrub ismiyle kurulmuştur. Sonrasında inanılmaz bir yükselişe geçen Google, dünyanın her yerinde kullanılan arama motoru olmayı başarmıştır. Hatta bu ünü sayesinde hemen her dilde “googlelamak” fiili kullanılmaya başlamıştır.
Kendi reklamına ciddi bir mesai ayırdığı halde, reklam iletişimini minimal branding üzerine kuran Google, hikayesini “Google ile hayatınız değişebilir” sloganı üzerine kuruyor.
Google hikayesinde Parisian Love karakteri kullanılıyor. Karakter soyut bir şekilde ele alınıyor ve yurt dışında okumaya giden genç bir insanın Google arama motoru kullanarak ilerleyişi görünüyor.
Mercedes Benz
Mercedes Benz, geçmişi yüzyıl öncesine dayanan köklü bir marka olmanın tüm avantajını kullanarak kendini sektörün lideri olarak konumlandırıyor. Ambleminde kullandığı üç noktalı yıldız; havada, denizde ve karada kullanılan daimler motorunu temsil ediyor.
İlk gününden bu yana ya en iyisi ya da hiç prensibinden ödün vermeyen marka, hikayesini ayrıcalıklı hissetmek üzerine kurguluyor. Mercedes Benz dünyası mükemmeliyetçi, güçlü ve sofistike olarak tanımlanıyor.
Snow Date reklam filmi ile baba-oğul ilişkisini işleyen Mercedes, zorlu hava şartlarından hiç etkilenmeyen duygusal bir yolculuğu anlatıyor. Oğlunu sinemaya götüren baba, sinemanın otoparkına vardığında, otoparkın bomboş olduğunu görüyoruz. Bu esnada çocuğun sevgilisini beklediğini ve gelip gelmeyeceğinden endişe ettiğine tanık oluyor. Bu kısa gerilim, otoparka giren diğer Mercedes aracın farlarının görünmesi ile bitiyor.
https://www.youtube.com/watch?v=nsRySLsvFdY