Bir Metin Yazarının Meslek Serüveni

Sözcükler dost, kitaplarla yol arkadaşı, gündem ile barışık ol…

Kelimelerin gücüyle boy ölçüşebilecek çok az şey tanıdım. Çünkü kelimelerin sihirli bir yanı içinde barındırdığı sonsuz bir dünya, hissettirdiği binlerce anlam, dokunduğu yüzlerce duygu olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla kafanızdan geçen milyonlarca düşünceden kağıda yansıyanların çok değerli olduğuna inanıyorum. Belki de bu yüzden, hayat bana kelimelerin dünyasında bir yolculuk çizdi ve yazı yazmanın verdiği kutsal hazza eriştim. 

Sözcüklerle olan dostluğum arkasındaki asıl güç ise kitaplar oldu. Bana hayatın görünenden çok daha fazlası olduğunu, bizi ülkelere ayıran hiçbir sınırın hayallerin dünyasında geçerli olmadığını, sınırları aşabildiğinde karşılaştıklarının büyüleyici olduğunu kitaplar anlattı. Bugün metin yazarlığı yapıyor ve hayatımı bu şekilde sürdürüyorsam kitapların ufkuna sımsıkı sarılmama bağlıyorum.

Daha çok kitap, daha çok hayat

Eğer sen de genç bir iletişimci veya henüz ne yapacağını bilmeyen ama yazı yazmakla arası hep iyi olan bir lise öğrencisiysen ilk önce kitaplarla olan ilişkini gözden geçirmelisin. Olabildiğince çok kitap okumalı, farklı akım ve bakış açılarından yararlanmalısın. Günlük hayatta öğrendiğin kelimeler ancak ‘günü’ kurtarır. Ama bir metin yazarı olmak istiyorsan bundan çok daha fazlasına ihtiyacın olduğunu unutmamalısın. Bu konuda mitolojiden yararlanabilirsin. Güçlü bir hayal gücü için çok iyi bir kaynak olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

İş hayatındaki serüvenin başlamadan önce cephaneni iyi doldurmalısın çünkü zorlu bir savaşa gireceksin. Cephanenin seni yarı yolda bırakmasını istemezsin. Mesleği savaş olarak tanımladım diye gözün korkmasın ancak bir metin yazarı olarak her günü yepyeni bir mücadele olarak gördüğümü söylemeden geçemem 🙂

Gündeme ne kadar hakimsin?

Kitapların gücünü arkana aldığına, sahip olacağın en özel hazinen olan kelime dağarcığını zenginleştirdiğine inanıyorsan, sırada tam bir gündem grusu olmak var. İster reklam istersen de bir PR ajansında metin yazarı ol, senden olabilecek en kısa sürede herhangi bir konuda, çok iyi ve özgün bir metin bekleyecekler. Unutma, müşteriler her zaman en iyisini ister. Revizeler kaçınılmazdır bir anda bakarsın harika olarak gördüğün yazın budanmış ağaca benzer. Zamanla yorulur ve ticari bir kaygıyla yazı yazmaktan usanırsın. Ama bu savaşa bilerek başladın ve yarı yolda bırakmak sana yakışmaz. Alışır, yoluna bakarsın. 

Gündeme hakim olmak zorundasın. Bunun için çok iyi çalışan ve özellikle iletişim dünyasıyla ilgili gelişmeleri anbean aktaran blog sayfaları ve web siteleri var. Onları sıkı sıkıya takip etmeli, haber diline hakim olmak için gazete sayfalarını karıştırmalısın. Çünkü sen aynı zamanda ana akım medyaya haber sağlayan en önemli kaynaksın. Hazırladığın bir bültenin haber diliyle yazılmadığı için doğrudan çöpe gitmesini istemezsin.

İngilizce öğrenmek zorundasın

Metin yazarı olmak istiyorsan öğrenciyken çözümlemen gereken konuların başında İngilizce geliyor. Gelişen dünyanın değişen beklentilerine cevap verebilmek, küresel markaların çığır açan çalışmalarından ilham almak, kreatif yönü güçlü işlerin dinamiklerini yakalayabilmek için İngilizce bilmek zorundasın. Bu konuda eksikliklerin varsa şimdiden tamamlamanı öneririm.

Staj konusunu önemse

Erteleme, yarına bırakma, stajı zorunlu bir görev değil, her anından faydalanabileceğin ilham verici bir deneyim olarak gör. İster küçük, ister büyük bir ajans olsun, gerçek bir işte görev almak, okul için proje hazırlamaya benzemez. Dolayısıyla tüm ajanslara mail at, şans sana gülmüyorsa kendin yarat ve bir projede hünerlerini sergile.

Yapamazsın diyenlere kulak tıka

Üniversite ikinci sınıftayken zamanında Türkiye’nin en ses getiren reklamlarına imza atan bir hocamız, bize asla bu sınıftan bir metin yazarı çıkmayacağını, hepimizin çok dar bir vizyonu olduğunu söylemişti. Bunu söylerken daha yolun başındaki gençler üzerinde yaratacağı olumsuz etkinin yükünü vicdanında taşıdığını düşünmüyorum ki zaten ben de tam tersi bir etki yarattı. Belki de ağırlığı altında ezildiğim o sözler, beni daha da güçlendirdi. 

Kendimi ona değil, kendime kanıtlamak için çalıştım ve bir ajansta staja başladım. Geldiğim ilk gün sayısını bile bilmediğim kadar bülten yazdım. İyi yazdığımı düşündükleri için iletişim süreçlerinden çok kreatif tarafta görev almam konusunda hem fikir oldular. Ama ben insandım ve hata yapabilirdim. Yaptım da…

İlk haftanın sonunda bir mobilya markasının ismini haber bülteninde defalarca yanlış yazarak büyük bir editöryal suç işledim. Marka, bu hatanın kabul edilemez olduğunu düşündü, daha editöryel olarak iyi bir konuma gelmemiş ajansa iletişim süreçlerini emanet edemeyeceklerini söyleyip bizimle çalışmayı bıraktılar. Savaşta büyük yara aldığım bir gerçekti ama beni işten çıkarsalar da metin yazarlığı serüvenimi bitirmeye niyetim yoktu. Çıkarmadılar, o bir ayın sonunda bu ailenin bir üyesi olmamı, üstelik ‘Metin Yazarı’ olarak görev almamı istediler. O gün yapılan teklifi kabul ettim, 3 yılı aşkın süredir de bu maceraya devam ediyorum. Her gün savaşta yeni cepheler açılsa da hiç pes etmiyorum, her hatadan yeni dersler alarak kurtuluyorum. Eğer sen de bu macerada yer almak istiyorsan yazı yazabilme kabiliyetine güven, her zaman okuduğun bir şeylerin, yanında taşıdığın bir kitabın, ufkunu aydınlatacak bir hedefin olsun.

Şule Özay
Arma PR
Metin Yazarı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Yazılar