2020 yılını noktalarken, bu hafta içerisinde sektörümüz içerisinde önemli bir yere sahip olan, başarılı ve güçlü iletişim projelerine imza atan Avantgarde İletişim Ajansı’nın İngiltere’de iletişim faaliyetlerine başladığı haberini aldık. Bu önemli ve heyecan taşıyan, gelişmeyi Avantgarde İletişim Ajans Başkanı Burçak Ilıman ile beraber konuştuk!
Öykü Deniz Çam
Halklailiskiler.co – Yayın Yönetmeni
Merhaba Burçak Hanım, 2020 ‘nin son günlerinde hoş bir haber aldık. Artık Avantgarde İletişim İngiltere’de hizmet veriyor. Sizi ve ekibinizi kucak dolusu tebrik ederiz. Yurt dışına açılma fikri nasıl ortaya çıktı ve süreç nasıl başladı biraz bahsedebilir misiniz?
Ajansı kurarken hayalim dünyanın her ülkesinde lobilicilik faaliyetinde de uzmanlaşmaktı. Her ülkenin medya dinamiklerini ayrı ayrı keşfetmekti. Tabii ki birçok global müşterimiz oldu. Türkiye pazarında onlara iletişim danışmanlığı konusunda hizmet verdik. Aynı zamanda şirketimiz 2015 yılından bu yana Business Network İnternational (BNI) üyesi, dolayısıyla dünyanın 85 ülkesinde reklam, halkla ilişkiler ve pazarlama konusunda partnerlerimiz de bulunuyor. Ama daha iyisi neden olmasın 🙂
2020 yılı tüm sektörler için sıkıntılı geçerken ajansımız için büyüyen bir ivme ile artıştaydı. Mart ayında hepimiz evlerimize döndüğümüzde sanki her gün ofise gider gibi kaldığımız yerden çalışmaya devam ettik. Beni bu konuda motive eden her zaman yanımda olan ekip arkadaşlarımın emeği büyüktür. Ve haziran ayına geldiğimizde gördük ki dünyanın neresinde olursak olalım işlerimizi yürütebiliyoruz. İletişim ve teknoloji olanaklarının artmasıyla yaşadığımız hayat da hızla değişmeye başladı.
İngiltere güzel bir pazar ve uzun zamandır takip ettiğim markalar da vardı. Önceliği oraya verdim 🙂 Sırada Amerika ve Katar var.
Uzun yıllar ülkemizde faaliyet gösteren ajans deneyimlerinden sonra İngiltere’de hizmet vermek nasıl bir duygu ? Sizce global olarak hizmet sunmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir ?
Neredeyse 17 yıldır Türkiye’de edindiğimiz iletişim sektöründeki tecrübemizi farklı ülke markaları ile de paylaşacağımız için heyecanlıyız. Sadece kendi iç pazarlarına odaklanıldığında gerçek anlamda büyümenin mümkün olmayacağına inanıyorum. Sınırlı bir müşteri tabanı yerine, çeşitli pazarlardaki çeşitlendirilmiş bir müşteri portföyünden sürdürülebilir gelir elde etmek şirket ve markalarında hedefi olmalı.
Bununla birlikte tabii ki uluslararası ticaret finansal performansı da arttıran bir durum.
Uluslararası ticaret sayesinde şirketimizi riskten daha iyi koruyabilir, iç pazar dengesiz de olsa uluslararası ticaretle marka ve ticaretin istikrarlı olmasına izin verebiliriz.
Şu an hizmet verdiğimiz bazı müşterilerimiz de yurt dışı pazarlara açılma planları yapıyor. Onlara lobicilik hizmeti de vermeye hazırlanıyoruz. Biz büyürken markaların da büyümesi en keyif aldığımız çalışma şekli 🙂
Yeni bir heyecan, yeni bir süreç ve yeni markalar… Globale uyum sağlama noktasında endişeleriniz var mı ? Bu süreçte iş düzeninizde ve planlarınızda ne gibi değişiklikler oldu bahsedebilir misiniz?
Bizleri motive eden ve ayakta tutan yeni heyecanlar, yeni başarılar. Globale uyum sağlama noktasında hiçbir sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Global düşünen fakat lokal çalışan bir markaydık. Şimdi çalışma alanımızı genişleteceğiz. Burada küreselleşme ve büyüme sürecinde şirketler için en önemli süreç ilişkilerin gelişmesi. Bu anlamda network çalışmalarımız hızlandı. Kişisel olarak düzenli bir yapıya sahip olduğum için iş planımı da ona göre organize etmeye çalışıyorum. Yılın belli ayları Londra’da belli zamanları Türkiye’de olacağım. Ama artık bu dijital hayatta her zaman her yerde değil miyiz?